Anadolu’yu karış karış gezip lezzet duraklarını keşfeden ve ekranda buraları bizimle paylaşan Mehmet Yaşin, bu defa ünlülerin sofralarına konuk olmuş. Farklı meslek gruplarının başarılı isimleriyle onların yeme içme kültürleri üzerine sohbet eden Mehmet Yaşin”in Yemek Sırları kitabı bizi birbirinden lezzetli sofralarda keyifle gezdirirken aynı zamanda fena halde acıktırıyor. Yaşin”in konuştuğu isimler hem kuşak hem mutfak olarak farklı kültürlerden gelse de, isimlerin hemen hemen hepsi yedikleri içtikleri bir kenara, annelerinin elinden çıkan yemeğin lezzetinin üstüne lezzet tanımıyor. Annelerin rakipleri ise Boğaz”da ya da dünyanın bir başka ucunda dillere destan restoranlar sanıyorsanız fena yanılıyorsunuz. Yine aynı evde yaşayan anneanne, babaanne ve hatta bazen evin babası rakip olabiliyor. Ünlü sanatçılar günlük hayatlarında nasıl beslendiklerini, ne yiyip içtiklerini anlatırken biz de sahneye çıkan bu kesimin beslenme şeklinin aşağı yukarı birbirine benzediğini fark ediyoruz. Genelde sahnede daha enerjik olmak için tok karnına sahne almıyorlar. Ya Cem Yılmaz gibi birkaç saat önceden yemek yiyorlar ya da Yıldız Kenter gibi ballı limonlu suyla enerjilerini yüksek tutuyorlar. Yemek sohbetlerine gelince, erkeklerin de kadınların da mutfağa giren ve buradan harikalar yaratan insanlarla ilgili fikirleri aynı. Mesela oyuncu Selçuk Yöndem”e göre mutfakta başarılı olan aşkta da aynı istikrarı ve başarıyı ortaya koyar. Deniz Seki ise mutfakta beceriksiz erkeğin hayatta da başarısız olacağını iddia ediyor. Gelgelelim ünlülerin mutfaklarına…
GONG SESİYLE SOFRAYA
Halkla İlişkiler gurubunun piri Betül Mardin ailede dedelerinden kalma bir gurmelik olduğunu söylüyor. Bu sözünü Safranbolu sokaklarında eşek sırtında turşu satan büyük dedelerine kadar dayandırıyor. İstanbul”da çocukluğunun kalabalık bir aile içinde ve konakta geçtiğini anlatan Mardin, 20-22 kişinin buluştuğu sofralara, evin uşağının çaldığı gong sesiyle koştuklarını ve sofrada Fethi Okyar ya da Yahya Kemal gibi mutlaka dışardan bir misafirlerinin olduğunu hatırladığını söylüyor.
HERŞEY YE AMA FAZLA YEME
Kalp doktoru Bingür Sönmez”i yumurtanın itibarını geri veren doktor olarak tanıyoruz. Doktorların kalp hastalarına ve bu tür hastalıklardan uzak durmak için verdikleri diyetlere itibar etmeyen Sönmez, gün aşırı tüketilen yumurtanın kötü kolesterolü yükseltmediğini bilimsel olarak ispatladıklarını bir kez daha yineliyor. Annesi Siirtli olan kendisi de Sarıkamış”ta doğan Sönmez, çocukluğunda Sarıkamış ve Siirt mutfağının yemeklerini yiyerek büyümüş. Mesela içine kaz eti konularak yapılan mantının tadını unutamıyor. Sağlıklı beslenmenin sırrını ise şöyle açıklıyor: Her şeyden yeterince ye ama fazla yeme.
Can Bonomo”nun harika etli yaprak sarması yapacağını hayal edebiliyor musunuz? Ben edemedim. Ama Bonomo”nun en iddialı olduğu yemeklerin başında etli yaprak sarması geliyormuş. Arkadaşlarının evine gelecekleri vakit kendisine yemek siparişi verdiklerini anlatan Bonomo, annesinden çok anneannesinin pişirdiği yemeklerle övünüyor. Manken Tülin Şahin, tam bir yemek tutkunu. “Mesleğimden vazgeçerim yemekten asla” diyecek kadar. Mantı ve içköfteye bayılan Şahin, harika içli köfte yaptığını sözlerine ekliyor.
TABAĞIMI SIYIRIRIM
Cem Yılmaz yeme içme kültürünü anlatırken arada espriler yapmayı ihmal etmiyor. Mesela Leman dergisinde dışardan yemek ısmarladıklarını bazen de hep birlikte yemeğe gittiklerini söyleyen Yılmaz, ”Para olunca Hacı Abdullah, para bitince kedi etinden lahmacun yerim” diyor. Yılmaz, yemek yeme alışkanlıklarının kültürlere göre şekillenmesinden yana olanlardan. Yani kuru fasulyeyi bitirdikten sonra ekmekle tabağı sıyırmamazlık olmaz. Yılmaz, şöhretten sonra yeme alışkanlığının değişmediğini samimiyetle anlatıyor.
Otuz yaşımda ilk kez balık yedim
Oyuncu Berna Laçin, anne tarafından İzmirli olunca çocukluğundan hatırladığı lezzetler de doğal olarak İzmir mutfağından oluyor. Otlar, zeytinyağlı yemekler yiyerek büyüyen Berna Laçin, çocukluğundan kalan lezzetleri şöyle sıralıyor: Bol maydanozlu köfte, muhallebi, midye dolması ve komşularının yaptığı kare pasta. Berna Laçin 30 yaşına kadar balık yememiş. Hamileyken çevresindekilerin ”çocuğun zekasına iyidir” telkinleriyle ilaç niyetine balık yemeye başladığını anlatıyor. Mantıyı çok sevdiğini, kuru patlıcan dolmasına taklalar attığını söyleyen Berna Laçin, buzdolaplarından yoğurdun eksik olmadığını da sözlerine ekliyor. Pazara gitmeyi çok seven Berna Laçin, kendisine ”pazarın Berna ablası” bile dediklerini anlatıyor.
ERDOĞAN YEMEKTEN İYİ ANLAR
Vedat Başaran mutfak kültürünün kralı. Böyle olunca onun mutfağından siyasetçilerin yemekleri çıkıyor. Başaran siyasilerin yemek zevklerini şöyle anlatıyor: ”Özal sempatik bir insandı. Yemek ayırmazdı, ne verseniz yerdi. Hatta bir seferinde Kayseri”den bir vatandaş kağıda sarılı sucuk içi köfte getirmiş bunun pişirilmesini istiyordu. Ben itiraz ettim ancak Özal isteyince pişirdim ve afiyetle yedi. Mesut Yılmaz yemekle çok ilgili değildi. Tansu Çiller yemeği severdi ama yemeğe en meraklı ismin Başbakan Erdoğan olduğunu söyleyebilirim.Diyebilirim ki Başbakan Erdoğan şu anda benim yıllardır araştırdığım birçok bilgiyi hafızasına almış durumda. Bunları yemek sırasında misafir devlet başkanına anlatır.”
Şarkıcı Deniz Seki, beyin dışında çocukluğundan beri her şeyi yediğini hiç yemek ayırt etmediğini söylüyor. Annesinin değil babasının muhteşem bir aşçı olduğunu dile getiriyor ve ekliyor: ”Mutfakta becerikli erkek hayatta da beceriklidir.”
Simit, çay gibisi yok
Demet Akbağ, pirinçle yapılan her türlü yemeğe bayıldığını ve özellikle de pilav delisi olduğunu dile getiriyor. En lezzetli yemeğin evde pişeceğine inanan Demet Akbağ, sabah kahvaltısını çok sevdiğini simit, çay ve kaşar üçlüsünden vazgeçemeyeceğini söylüyor.
KAYNAK: YENİ ŞAFAK PAZAR 02 ARALIK 2012 https://www.yenisafak.com/yenisafakpazar/anne-yemegini-hicbir-restoran-pisiremez-429980