Close Menu
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
    Ayşe OlgunAyşe Olgun
    • Babıali
      • Portre
      • Babiali Röportaj
    • Kitap
      • Okuma Notları
      • Dergiler
    • Röportaj
      • Yazar/Şair
      • Müzik-Sinema
      • Resim-Sergi
      • Diğer
    • Yazılar
      • Portre
      • Gezi
      • Sergi
      • Kafama Göre
    • Hakkımda
    • İletişim
    Ayşe OlgunAyşe Olgun

    Toplumda kadınların sorunlarına ayna tutan bir sergi:Birlikte/Togæther

    Ekim 29, 2025
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Sakıp Sabancı Müzesi’nde (SSM) başta şiddet, yaşlılık, adalet olmak üzere kadınların yaşadığı toplumsal birçok yaraya dikkat çeken ve bu yaralar üzerine yeniden düşünmemizi isteyen güzel bir sergi var: Birlikte/Togæther

    Amerikalı sanatçı Suzanne Lacy’nin bu sergisi sanatçının 70’li yıllardan itibaren hem tek başına ortaya koyduğu performans, video, fotoğraf sanatlarından hem de 80’li yıllardan bu yana gönüllülerin katılımıyla gerçekleşen toplumsal performans sanatlarının görsel belge ve videolarından bir seçkiyle oluşturulmuş. 14 Aralık tarihine kadar açık olan Birlikte/Togæthersergisi aynı zamanda dünyanın dört bir yanından yüzlerce insanı da aynı soruların etrafında ağırlıyor.

    (Suzanna Lacy ile serginin açılışında buluştuk.  Son derece sempatik bir sanatçı. Yaptığı işlerde kendini değil sanatı üzerinedn katılımcıları ve gönüllüri öne çıkarırken ortak vurgusu ise toplumsal sorunlar ve kadınların yaşadıkları meseleler üzerine hep birlikte yeniden düşünmemiz ve yeni sorular ve cevaplarla bu sorunları ele almamız. )

    Kadın meselesine dair yeni sorular

    1945 doğumlu olan sanatçı, toplum odaklı performans sanatın öncülerinden sayılıyor. Farklı nesilleri farklı ülkelerdeki insanları bu performans sanatlarında bir araya getiren sanatçı Lacy’nin kullandığı yöntem ise merak ettiği sorular etrafında insanları sohbet ettirmek. Lacy, böylece başta kadına yönelik şiddet, tecavüz, yaşlılık, ayrımcılık, eğitim ve iş fırsatları gibi toplumsal konular üzerine sohbet ederken bireylerin aynı zamanda yeni sorular sorup yeniden düşünmesini öngörüyor. Böylece kadınlar ve erkekler arasındaki farklılıkların nedenleri bir kez daha sorgulanırken toplumsal adalet duygusu da bir anlamda harekete geçiriyor.

    Suzanne Lacy’nin Türkiye’deki ilk sergisi de böyle bir katılım ve dayanışmadan ortaya çıkmış çalışmalardan bir seçkiyle oluşturulmuş.

    Geniş katılımcı işlere imza attı

    Suzanne Lacy’nin 1970’lerden 2015’e kadar farklı dönemlerde hazırladığı performans sanatlarından Fısıltı, Dalgalar, Rüzgar ile Kristal Örtü 1983-87 yılları arasında iki farklı çalışmada yaşlanma ve yaş alan kadınların kişisel ve toplumsal deneyimlerine odaklanıyor. Kapıyla Sokak Arasında adlı 2013 yılındaki çalışması ise farklı kuşaklardaki kadınların eğitim, istihdam, aile ve göç gibi konuların toplum önünde konuşulmayan taraflarına dikkat çekiyor. Bu güzel işler arasında benim en çok dikkatimi çeken çalışma ise Kendi Elinde adlı 2014-2015 yılları arasında Ekvador’da yapılan kadına yönelik şiddet üzerine yapılmış çalışma oldu. Bu çalışmanın güzel tarafı şiddet hususunda erkeği suçlamak yerine onu bu şiddetin açtığı yaraları anlamaya davet etmesi. Kendi Elinde adlı bu çalışma şöyle ortaya koyulmuş: 2014-15 yılları arasında Ekvador’da on bini aşkın kadın uğradıkları cinsel şiddetle ilgili duygu ve düşüncelerini birer mektupla dile getirmişler. Bu anonim mektuplar 25 Kasım 2015 tarihinde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde Ekvator’un başkenti Kito’daki bir Boğa Güreşi Arenası’nda erkek katılımcılar tarafından okunarak kayda alınmış. Daha sonra video enstalasyon olarak yeniden üretilen bu çalışmada dünyanın dört bir yanında yaşanan kadına yönelik şiddet  olgusunu yüzlerce erkeğin sesinden bir kere daha duymuş oluyoruz.

    Ayrıca sergide aşk ve sevgi üzerine Lacy’nin erken dönem işleri de oldukça dikkat çekici. Performans yanında foto-kolaj gibi teknikleri de kullanan Lacy, gündelik hayattan malzemeler ve konular kullanırken bu konular üzerine hepimizi de bir kere daha düşünmeye itiyor.

     

    Aşk üzerine düşünmek

    Mizahi bir dil ve kültürel metaforlar da kullanan Lacy, bedenin fiziksel gerçekliğini vurgulamak için hayvan organları kullanırken bunu aşk üzerinden şiddete dönüşmesine dikkat çekiyor.

    Özellikle kadının toplum içinde uğradığı haksızlık üzerine yeni sorular sorduran bu sergi alanına girerken sorduğunuz sorulara sergiyi gezdikten sonra yeni sorular ekleneceği muhakkak.

    Ayrıca sergiye paralel sanatçı ile ilgili SSM tarafından kapsamlı bir kitap hazırlandığını da haber verelim.

    Beş çalışma üzerinden kadınların toplumdaki yerini yeniden düşünmek

    • Sergide sanatçının beş işi seçilmiş. Birlikte sergisi yarım yüzyıla yayılan performans ve sanat videolarından bir seçki. İstanbul’daki Birlikte sergisinde Three Love Stories/Üç Aşk Hikayesi, By Your Own Hand /Kendi Elinle, Between The Door and Street /Kapıyla Sokak arasında, Whisper, the Waves, The Wind (Mırıltı, Dalgalar, Rüzgar) ile The Crystal Ouilt (Kristal Örtü) eserlerini görmek mümkün.

    En geniş katılımcı işi

    • SSM’de gördüğümüz çalışmalardan bir diğer dikkat çekici çalışma 1985-87 yılları arasında bir alışveriş merkezinde gerçekleştirilen toplumsal performans. Kristal Örtü adlı bu çalışmaya katılan 430 kadın ve merkezi dolduran 3 bine yakın izleyici aynı zamanda sanatçı Lacy’nin de en çok katılımcı performans işi. 1987 yılında Anneler Günü’nde gerçekleşen bu çalışma Kristal Örtü adını taşıyor ve kadınlar burada yaşlanma deneyimlerini dile getiriyorlar. Bu çalışmadan yola çıkılarak SSM’deki sergi için de bir kilim dokunmuş. Yine 1984 yılında yaşları 65-95 arasında değişen 154 kadın bu defa Kaliforniya’da gerçekleşen Mırıltı, Dalgalar ve Rüzgar adlı bir günlük performansta bir araya gelmiş. Her biri bembeyaz giyen kadınlar hayat ve yaşlılık üzerine sohbetlere odaklanıyor.

     

    Ayşe Olgun
    • Website

    Erzurum’da doğdu. İlkokulda resimle, lise yıllarında yazıyla, üniversitede şiirle kendini anlattı ve bol bol gezip, fotoğraf çekti. İlkokulda dedektif, ortaokulda yazar, lisede dünyayı gezmeyi hayal etti. 1996 yılından bu yana gazetecilik yapıyor: yazıyor, çiziyor, araştırıyor, geziyor. Kültür Sanat yazılarıyla 2014 yılında Türkiye Yazarlar Birliği Yılın Kültür Sanat Basın Ödülü'nü, 2018 yılında ise yaptığı röportajlarla ESKADER Kültür Sanat Ödülleri'nde Yılın Basın Ödülü'nü aldı.

    Related Posts

    New York’ta bir sergi: İstanbul sokaklarında Amerikalı bir yazar

    Ekim 29, 2025

    Türk ressamları Anadolu’da

    Ağustos 18, 2025

    Hafıza Odası’nda Gazze Anısı

    Ağustos 18, 2025
    Add A Comment
    Leave A Reply Cancel Reply

    İlginizi Çekebilir!
    New York’ta bir sergi: İstanbul sokaklarında Amerikalı bir yazar
    Ekim 29, 2025
    Meğer ben doğuştan Müslümanmışım
    Ekim 29, 2025
    Toplumda kadınların sorunlarına ayna tutan bir sergi:Birlikte/Togæther
    Ekim 29, 2025
    Bahçedeki Sırlar Ankara’da çiçek açtı
    Ağustos 18, 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
    • Hakkımda
    • İletişim
    • Gizlilik Politikası
    © 2025 Ayşe Olgun

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.