Close Menu
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
    Ayşe OlgunAyşe Olgun
    • Babıali
      • Portre
      • Babiali Röportaj
    • Kitap
      • Okuma Notları
      • Dergiler
    • Röportaj
      • Yazar/Şair
      • Müzik-Sinema
      • Resim-Sergi
      • Diğer
    • Yazılar
      • Portre
      • Gezi
      • Sergi
      • Kafama Göre
    • Hakkımda
    • İletişim
    Ayşe OlgunAyşe Olgun

    Bir adım yakın bin yıl uzak

    Mayıs 29, 2024
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    “Gitmeyi seçen unutmayı, unutulmayı da seçer.Dönüşsüzlüğü öğrenir, bunun imkansızlığına tutunur. Yersizliğe alıştırır. Yitirilenin ne olduğunu hatırlamak istemez. Ama bir şey var ki uzaklaştıkça bağlananların neleri içerdiğini belleğine kaydeder. Gitmeyi seçen ayrılığı da seçmiştir.”

    Kavşaktaki Kent: Erzurum’un yazarı Feridun Andaç henüz 18 yaşındayken küskün olarak ayrıldığı doğup büyüdüğü topraklara yıllar sonra bir anlamda barışmak için döner. Yaklaşık 30 yıl sonra geldiği şehir bıraktığı gibi değildir. Erzurum sokaklarında doğup büyüdüğü şehri ararken anıları ona yoldaş olur. Yıllar sonra bu şehirle “kalemiyle” barışmak ister ve bunu yaparken de şehir hayatını, değişimi ve dönüşümü sorgulamayı ihmal etmez.

    Elimizdeki kitap bir yazarın sadece çocukluk ve gençlik günlerine gönderme yaptığı bir şehir kitabından çok doğup büyüdüğümüz topraklar üzerine düşünme ve anlama için de okura kılavuzluk ediyor. Nitekim benim için öyle oldu. Üstelik hikayem yer yer Andaç’ın hikayesiyle paralellik oluşturdukça daha bir dikkatle okudum, yer yer satırların altını çizdim: Hem yazarın dile getirdiklerini hem kendi hayat hikayemi düşündüm.

     

    Feridun Andaç’ın adını ilk ne zaman duydum hatırlamıyorum ama Erzurum’la ilgili hatıralarını -ayrılıp gitme hikayesi- yıllar önce Erzurum’da bir arkadaş grubuyla yaptığımız sohbette öğrenmiş, ismini zihnime not etmiştim. Bu sohbetten bir süre sonra da Andaç’ın Kar Masalları ve Babil’e Yolculuk kitaplarını alıp okumuş, özellikle bir yazarla aynı mekânlardan geçmenin sevinciyle sayfalar arasında adeta kaybolmuştum. Sadece geçtiğimiz sokaklar, mekanlar aynı değildi elbette. Özellikle öğrencilik yıllarından itibaren okumaya tutkusu da okuduğu kitaplar da bir o kadar tanıdıktı benim için.

    Kavşaktaki Kent: Erzurum’u okurken yeniden o günleri hatırladım: Mesela “Alıp başını gitmiştin, kopmuştun o kentten. Ondan da anılarınızdan da uzaklaşmıştın. Ya da öyle sanmıştın!” cümlesi gibi pek çok defa kitabın sayfaları arasında gençlik günlerime döndüm, hatta çocukluk anılarıma. Erzurum’dan kopup İstanbul’a geldiğim yıllar, babamın Nazik Çarşı’daki dükkanı, Dumlupınar İlkokulu’nun karşısındaki o bahçeli taş ev, evin tekir kedisi, tren istasyonu, kaybolunca ağlaya ağlaya koştuğum sokaklar…

    Kitabı bitirdiğimde her satır bana bir adım yakın bin yıl uzakta gibiydi.

    Ünlü Rus şairi Puşkin’in Erzurum Yolculuğu ya da Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Beş Şehir kitaplarını okurken fark ettiğim bir şeyi Andaç’ın kitabını okurken de fark ettim: Üçü farklı dönemlerde yaşasa da anlattıkları şehir sokaklarıyla, çarşılarıyla, insanlarıyla tıpkı benim çocukluğumdaki şehirdi. Gürül gürül akan çeşmeleri, iş hanları, çarşıları, taş evleri, tandır fırınları, aşık kahveleri ve tabii ki iliğe işleyen soğuğuyla… 90’lardan sonra yavaş yavaş anılarda kalan bir şehir gibi.

    “Yaşadığın yer, senden iz barakandır. Bu sözlerini anımsadın en çok. Alıp başını gitmiştin, kopmuştun o kentten. Ondan da anılarınızdan da uzaklaşmıştın. Ya da öyle sanmıştın! Başka kentleri yurt edinmiştin. Sonra birçok kentin alınlığında onun izlerini aramıştın.”

    Andaç’ın kitabı sadece 30 yıl içinde yazılmış bir şehir güzellemesi değil, bunun ötesinde doğup büyüdüğümüz topraklar üzerine düşündürdüğü için ayrıca dikkate değer. Şehirler üzerine yazılacak, tartışılacak daha çok şey var. Devamı da gelsin temennisiyle…

    Kavşaktaki Kent: Erzurum / Feridun Andaç /SRC Kitap/2024/298 sayfa

     

    KAYNAK https://www.yenisafak.com/hayat/bir-adim-yakin-bin-yil-uzak-4621168

    Ayşe Olgun
    • Website

    Erzurum’da doğdu. İlkokulda resimle, lise yıllarında yazıyla, üniversitede şiirle kendini anlattı ve bol bol gezip, fotoğraf çekti. İlkokulda dedektif, ortaokulda yazar, lisede dünyayı gezmeyi hayal etti. 1996 yılından bu yana gazetecilik yapıyor: yazıyor, çiziyor, araştırıyor, geziyor. Kültür Sanat yazılarıyla 2014 yılında Türkiye Yazarlar Birliği Yılın Kültür Sanat Basın Ödülü'nü, 2018 yılında ise yaptığı röportajlarla ESKADER Kültür Sanat Ödülleri'nde Yılın Basın Ödülü'nü aldı.

    Related Posts

    Ahlat Kitabeleri’ni yazan Abdurrahim Şerif Beygu: Tarihe sevdalıydı

    Ekim 22, 2024
    Necip Fazıl

    Necip Fazıl’ın unutulmuş polisiyesi: Meş’um Yakut

    Ekim 22, 2024
    MUSTAFA KUTLU

    Mustafa Kutlu’nun imza gününden notlar

    Haziran 21, 2024
    Add A Comment
    Leave A Reply Cancel Reply

    İlginizi Çekebilir!
    Bahçedeki Sırlar Ankara’da çiçek açtı
    Ağustos 18, 2025
    Türk ressamları Anadolu’da
    Ağustos 18, 2025
    Hafıza Odası’nda Gazze Anısı
    Ağustos 18, 2025
    Batı’dan görülen İstanbul hikayesi bir başka
    Şubat 10, 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
    • Hakkımda
    • İletişim
    • Gizlilik Politikası
    © 2025 Ayşe Olgun

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.